Popüler günlük yaşamının olumsuz bir sonucu olan hareketsizlik ve düzensiz beslenme kilo ile ilgili problemlerimizin artmasına sebebiyet vermektedir. Hızlı bir şekilde kilo verme isteği ise, beraberinde getirdiği yanlış ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarıyla yeme bozukluğu olan kişi sayısını her geçen gün daha da artırıyor.
Halk arasında da en yaygın şekilde kulak aşinalığı olan ve en bilinen yeme bozuklukları ise şunlardır Anoreksiya Nervoza, Bulimia Nervoza veya Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu. Bu yazıda uzun süre adı konulmamış olan, ancak kendine özgü tanı kriterleri ile bugün tıkınırcasına yeme bozukluğu olarak adlandırılan yeme bozukluğunu inceleyeceğiz. Bu Tıkınırcasına Yeme Bozukluğunun belirtileri ise şunlar:
Alışılanın çok üstünde bir hızla yeme
Rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedinceye kadar yeme
Açlık hissi duymuyorken aşırı miktarlarda yeme.
Ne kadar yediğinden utandığı için yalnızken yeme.
Yeme sonrası kendinden tiksinme ya da suçluluk duyma.
Yukarıda tüm bu yazılı durumlardan üçü ya da daha fazlası için “bu bende var” diyorsanız, tıkınırcasına yeme sendromu yaşıyor olabilirsiniz. Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişiler normale göre çok daha fazla besini kısa sürede ataklar şeklinde yerler ve bu ataklar sırasında yemek yemeyle ilgili denetimi sağlayamazlar. Tıkınırcasına yeme atakları üç ayda bir de, haftada bir kez de olabilir. Eğer sizde kendinizde bu belirtileri gözlemliyorsanız mutlaka bir uzmana başvurarak psikolojik destek almanızda fayda olacaktır. Eğer destek alınmazsa bu durumu aşmak neredeyse imkansızdır. Çünkü kişi takıntılı ve bilinçsiz bir şekilde, farkında olamadığı bilinçdışı sebeplerden ötürü, kontrol dışı olarak bu durumu yaşamaktadır.
Uz. Klinik Psikolog & Psikoterapist
Kadriye Özadmaca